neset-ertas.jpg (482×289)
Neşet Ertaş 1938 yılında Akpınar İlçesi (o yıllarda Çiçekdağı İlçesine bağlı olan) Kırtıllar Köyünde dünyaya gelmiş olup 25 Eylül 2012 tarihinde 74 yaşında İzmir' de vefat etmiştir. Cenazesi Kırşehir Bağbaşı mezarlığında toprağa verilmiştir. Türk halk ozanı ve halk müziği şarkıcısı. Abdallık geleneğinin son büyük temsilcisidir. Ertaş " Bozkırın Tezenesi " olarak adlandırılmıştır.
ÇOCUKLUK DÖNEMİ:
Babası saz ustası Muharrem Ertaş, annesi Döne Ertaş'tır. Annesinin ölümünden sonra babası ve kardeşleriyle birlikte köye yerleşmişlerdir ve çocukluğu bu köyde geçmiştir.
Ertaş, ilkokula gittiği yıllarda önce keman, sonra da bağlama çalmayı öğrendi. Babası Muharrem Ertaş ile birlikte yörenin düğünlerinde sazı ile çalıp sesi iletürküler söylemeye başladı. Ertaş, etkilendiği tek kişinin babası Muharrem Ertaş olduğunu söyler. Kendi ifadesi ile şu şekilde ifade eder; "Babamla ben aynı ruhun insanlarıyız.
SANAT HAYATI :
Neşet Ertaş, Kırşehir'den sonra 2 yıl da Kırıkkale'de bulunduktan sonra 1957 yılının sonunda İstanbul'a gelerek Şen Çalar Plak'ta ilk plağını "Neden Garip Garip Ötersin Bülbül" adı ile babası Muharrem Ertaş'a ait bir türküyle çıkardı. Halk tarafından çok beğenilen bu plağı ardından diğer plak, kaset ve halk konserleri takip eder. Daha sonra Neşet ErtaşAnkara'ya yerleşir. Burada yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle kardeşinin daveti üzerine Almanya'ya gider. Çocuklarının eğitimi ve sanatsal çalışmalarından dolayı uzun bir süre Almanya'da kalan sanatçı, 2000 yılında İstanbul'da verdiği konserlesahne hayatına geri dönmüştür.
Demirel zamanında kendisine sunulan 'devlet sanatçılığı' ünvanını; "O dönem Süleyman Demirel Cumhurbaşkanıydı. Devlet sanatçılığı bana teklif edildi. Ben, 'hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor' diyerek teklifi kabul etmedim. Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu. Şimdiye kadar devletten bir kuruş almadım, bir tek TBMM tarafından üstün hizmet ödülünü kabul ettim. Onu da bu kültüre hizmet eden ecdadımız adına aldım." diyerek geri çevirmiştir.[4] Halk bu tavra destek vermiş ve Neşet Ertaş adeta yaşayan bir efsane olmuştur. Unesco Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında yapılan ulusal envanterlerden Yaşayan İnsan Hazineleri Türkiye Ulusal Envanterine alınarak yaşayan insan hazinesi kabul edilen Ertaş, 25 Nisan 2011 tarihinde İTÜ Devlet konservatuarı tarafından fahri doktora ödülüne layık görülmüş, bağlamadaki tavrı ve türküleri konservatuarlarda ders olarak okutulmuştur. Hayatı ve eserleri Doç. Dr. Erol Parlak tarafından iki ciltlik bir kitap halinde yayımlanmıştır.
25 Eylül 2012 tarihinde İzmir'de tedavi gördüğü hastanede ileri evrede prostat kanseri nedeniyle yaşamını yitirmiştir.[5]Cenazesi Kırşehir Bağbaşı Mezarlığında Toprağa verildi.
Mezarı ise babası Muharrem Ertaş'ın yanındadır. Mezar taşında ise ''Sakin ol ha, insanoğlu. İncitme canı, her can bir kalp , hakk'a bağlı. İncitme canı, incitme.'' yazılıdır.